hoşça kal.... her şey karşılıklı bu kelimeye sığdırıldı
kaldı…
nasıl oluyor daha
bilmiyorum… yalnız saat 21.24'dü bunu biliyorum…. hazır mıydık ki buna?hazır
olacağımız bir zaman olacak mıydı? yalnız beyin zonklamaları var şimdi…
kaşlarımdan başlayıp enseye kadar bütünü saran…. günü, geceyi, ömrü nefessiz
kılan yalnız bir kelime... hoşça kal….
biliyorum artık her
satır şimdi daha bir anlam dolacak… onlar biliyor muydu dersin? hiçbir şey
kaybetmeden kendinden böyle süregelmesi normal karşılanmamalı cephemde..
satırlar biliyor muydu…? yani kelimeler… nihayeti biliyor muydu? ne zaman
farkına varıp da yüreğimin sancısını bin örs ağırlığınca iliklerimde hissederim
bilmiyorum… şimdi yalnız ufak karıncalanmalar var. daha bir saat bile olmadı…
daha soğumadı katlimizin yaraları… kendi elimizle sıkıca kavrayıp hiç
beklemediğimiz bir anda indirdiğimiz hançerle işlenen.
(tarihin tekerrürü
bu olsa gerek… hani bin örs ağırlığı!)
düşüncesiz mi
davrandık severken.. düşün rengine kapıldık da…. şimdi şarkılara bırakmak
kendini.. ne kadar kurtarır ki.. ne kadar tutar hayatta. düşümü kaybettim….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder