Çocukluğuma döndüm
gibi… resim resim anımsadım; kendi
dünyamda kurgumu yürüttüğüm oyunların yanı sıra tv de açık olmalıydı…
dokundurmazdım da 'ben onu dinliyorum!' itirazıyla…. Aynı durum tekerrür ediyor
gibi sezindim… yine kendi dünyam… kendi kurgum… kendi oyunum… yine tv
açık.(yalnız çoğu zaman açık bulunsa da çok ısrarcı değilim artık... :)) Bu
denli benzerlik hala bi çocuk mu gösterir ki acaba? Yoksa bi 'yedisinde neyse
yetmişinde o' durumu mu?(deyişi olarak da ifade edilebilir bu.)
Yok çocukluğuma
dönmek gibi basit bi tabire sığdırılmamalı… resmen içimde çocuğu gördüm… ben
o'yum… o benim özüm…. Zamanın bu kısmında her şey biraz daha büyük yalnız…. Her
şeyin büyüklüğündeyken her şeyin hep büyük göründüğü minik zamanları
anımsayınca ise ilk resim mıknatıs oyunu oldu…
Metal
bütün parçalar(bilye taneleri, top iğneler, topsuz iğneler, kalem parçaları,
raptiyeler…vs) masa, sehpa ya da benzer manyetik etkileşimin sağlanabileceği
herhangi bir ortamda guruplanır… ve örneğin, masa altından mıknatıs yardımıyla
olmak suretiyle bütün materyaller tek tek yada gurup halinde
hareketlendirilir…. Sonra n'olur bilemiyorum pek… muhakkak bi taraf yeniyordur…
ya da ortama dalan bir büyük güç(mıknatıs) bütün gurubu topluyordur apar
topar….
24.07.2013; 03:47
'kadınım' ne güzel
bir tabir geldi öyle sabah sabah…
Kadınım… elimi
gezdireceğim saçların olmalı başucumda… her an kokunla karşı karşıya
olmalıyım…. Her sabah gözlerinin açılmasına şahit olmalıyım ya da gözlerimi
açınca uyanmamı bekleyişine…. Ya da alelacele hazırlanırken bir yere yetişmek
üzere hala yatakta olmama
söylenmene tanık olmalıyım… gözlerim
yarı açık yarı kapalı….
Seni seviyorum'ların
tüm sessiz söylemlerini yaşamalıyım teninde … soluğun soluğuma değmeli…
heyecanını saklamanı sezmeliyim…. Kadınım… aşk olup kulağına fısıltı olmalıyım
usul… gözlerinde aşk olmalıyım… gözlerin mabedim olmalı… vakit huzur….
Sanki bütün gece
yanımdaymışsın da sen gidince ben senden gitmemek için kalakalmışım yatağımda….
Göğsüme yasladığın
başından bir saç teli arayıp durdum sevgilim… saçının bir telinden ziyade bütün
varlığını sezdim… ne hoş geldin bu sabah bir bilsen… bütün gelmelerin ağzı açık
kalır görseler ahengini tenime… bütün seni seviyorumlar… bizdeydi bu sabah…
artık uyanmak vakti…. Hoşça kal…. Varlığının yok bir timsali inan….
Hadi uyan artık! Sonuna geldik bütün güzellik'in….
Hadi uyan artık! Sonuna geldik bütün güzellik'in….
Soluğuna
değdikçe sıcağını sezince kopmak mümkünsüzlüğünü düşündüren onca şeyin üstüne
başımı alamıyorum kollarından da gidemiyorsun… tamam git…. Bütün güzellikler
bizim oldu….
24.07.2013; 12:34
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder