Kasım 12, 2011

söylenmemiş bir sözdür aramızda kalsın.. söylenmicek olması da muhtemel..

şimdi yeni bir pencere açıyorum sana.. yeni bir sayfa tütüne sarmak üzere.. köhne bir köşede gecenin zifirini aydınlatan bir mum ışığının bıraktığı loşluk tasfirinde geceye açılırken.. hatrına sen ol bu gece tütünü saran.. beni sarmalayan.. neyin hatrına ki bilirsin.. kaç geceler uykuya yenik düştü gözlerimiz birlikte.. belki hep özleyipde söylemediğimiz birbirimize.. ki ben söylemiyorum bile kendime..yalnız bu yalnız gecede anıyorum adını sanını..
gece boğmaya başlamadı değil.. senli bir gecenin dar ağacına gider gibi olması neye alamet ki bilmiyorum? yolcu musundur dersin ağır ağır gönlümden.. gerçi gider olsan anlardım.. geceye direniyor bulmazdım kendimi.. bir de mum ki ısrarla sönme telaşında.. herkes mi karanlığa boğmak ister bu denli?.. yeterince ıssız değil mi bu bucak?...
her şeye rağman saate takıldığım şu dakika aklından geçebiliyor olmak isterdim.. köşesine sıkıştığım şu bucakta bir dünya olmanı isterdim bana.. kafam bir dünya gönlümün alemi başka.. ufukta güneş olalım aşka.. bir ömür gönlünde sakla.. beni akla.. beni yüreğine sar karanlığı yasakla..
gönül penceremde bi kafiyedir sürüp giderken serbes dizeler gibi serpilmek isterdim gözlerine..
en yalın halimle seviyorum demek isterdim.. sevmenin en yalın halinde..
02.07 / 12.11.11 itibariyle bir sen vakti...

Hiç yorum yok: