Şubat 12, 2017

Merhaba'dır

Merhaba. iyi ya da kötü bir an paylaşmak için açılan bir pencereden merhaba'dır. Kendimi ait olmadığımı hissettiğim zamanların çokluğundan kaçmış olarak buldum. Oysa yine kar yağmış tepelerin yükseklerine. Kendi adıma bu yıl yeterince kar görmüş olduğumu söylemeliyim. Bu kez uzaktan görülmesi kâfi olur mu? Olmaz.

Bir başka açıdan yaşamanın farklı bir yolu var. Burada yaşamak yok. Daha doğrusu.. var mı, yok mu?
Burada bir 'sen' var. Aslında 'sen' yok. Sadece seslenmek..
-Seni bu denli beklemek demek bu denli kaybetmek demek hayatı; veya aramak demek.
Senden sonra kalanım yok derken tüm duyu ve duyguları bir kenara itmiş olmalıyım.
Bu nedenle hayatın sorgulanacak bir yanı kalmamıştır.(?)
Aslına bakarsan sevgili izleyici, bu bir hayat yok demektir. Sevgili izleyici mi dedim? Hay Allah.

Şöyle bir pazar günü üstü edilecek laflar mı bunlar şimdi? Eylül'e söylemem dilimin ucunda şeyi hatırladım.
Uçak bileti aldım. Üç uçak bileti.. Şimdi tekrar dönüp bunu Eylül'e söyleyemem. Size bahsettim mi? Eylül, hiç gelmeyen bir mevsimdir. Bütün mevsimlerdir, bu nedenle hem hep beklenmeye hem de hep yaşanmaya oldukça elverişlidir. Bu nedenle hayatın her bir parçasıdır Eylül.
Şimdi bunları söylediğimi bilse eminim dudaklarına bir tebessüm konmuş olurdu. Onun için binlerce tebessümüm var. Hiçbirini benimle paylaşmasa da bunu bilmeyi seviyorum.


Şimdi ölmeme ne yardım eder? Bilmiyorum.
Hayatta kalmanı sağlamayan şey ölmeni de sağlamıyor..
İşte bu noktada s.çtım. Yok olmuyorum.

-İşte bu olmadan bayım.. Yaşamıyorum.